Çocuklar ve Grup Terapisi
Bazı insanlar uzayın araştırabilecek son sınır olduğunu söylerler aslında bizim son sınırımız çocukluktur. Çocukluğun karşılığı hakkında çok az şey biliyoruz ve çocukluktaki şeylerin anlamlarını anlamakta ve keşfetmekte çok sınırlıyız. Çoğu zaman çocukları yetişkinlerden dinleriz fakat çocukları en güzel çocuklardan öğrenebiliriz.
ÇOCUKLAR VE GRUP TERAPİSİ
Bazı çocuklar yaşamları boyunca fark edilmeyi anlaşılmayı beklerler. Hey! Beni duyan var mı? Beni gören var mı? Benimle ilgilenmediğinizin farkında mısınız? Kalbim ağrıyor, başım ağrıyor, miğdem bulanıyor, hatta çoğu zaman altıma kaçırıyorum gibi mesajlar gönderirler. Bu mesajların cevaplarını ve çözümlerini beraber çözmeye ne dersiniz?
GRUP OYUN TERAPİSİNİN UTANGAÇ ÇOCUKLARA ETKİSİ
Utangaçlık, topluluk karşısında yaşanan tedirginlik olarak tanımlanabileceği gibi aynı zamanda kişilerarası iletişimi etkileyen önemli etmenlerden birisidir.
Utangaçlık, duygusal açlık ve kabul görmeme ile bir araya geldiğinde sosyal alanlarda çekingenliklere sebep oluyor. Çocukların arkadaşlarıyla ilişkilerinde kabul görme çekingenlikle ilişkilidir. Aynı zamanda utangaçlık kaygının bir türü olarak da ortaya çıkmaktadır. Utangaç insanlar yeni ortamlara girdiklerinde ya da topluluk önüne çıktıklarında kaygı yaşarlar ve bu kaygı onlara başarısızlık duygusunu hissettirir. Bu ortamlarda bir daha bulunmak istemezler.
Utangaçlığın nedenleri hakkında çeşitli düşünceler vardır. Fakat anne-baba ve çocuk üçgeninin önemli olduğu konuda düşünce birliği mevcuttur. Çocuklar, ebeveyni tarafından aşırı korunan, yeteri derecede sorumluluk verilmeyen, sürekli azarlanan, yetersiz ve beceriksiz olduğunu hisseden, devamlı suçlanan bir durumla karşılaştığında, çocuklar ilerde çekingen, korkak, utangaç, kendi başına karar veremeyen, ebeveynine bağımlı, sosyal ilişkilerde zorluk çeken, asosyal bireyler olarak karşımıza çıkıyorlar.
Bu nedenler sonucu çocuk aşırı utangaçlık duygusuyla karşılaştığından, toplumdan kaçmalar, başkalarıyla konuşmaktan çekinmeler, insanlarla iletişime geçmekten kaçınmalar başlıyor. Kaçınmalar sonucunda bu konuda bilgisiz ve yetersiz kalıyor. Hata yapma korkusu insanlardan onu, giderek uzaklaştırıyor.
Çocuklar, yaşadıkları sorunların çoğunu yetişkinlerle ve hatta arkadaşlarıyla paylaşmak yerine içlerine atarlar. Sorunlarını belli edemeyecek kadar çok korktuklarından ya da kendilerini sıkıntıya sokan şeyin ne olduğunu bilmediklerinden bu duyguların içine sıkışıp kalırlar ve iletişim kurmada, duygularını dışa vurmada sorun yaşarlar. Ebeveynler sorunun ne olduğunu sorduğunda çoğu zaman yanıt “ hiçbir şey” ya da “Bilmiyorum” dur
Oyun terapisi çocukların ihtiyaçlarında fiziksel olarak aktif olmasını sağlar. Oyunda çocuklar deşarj olurlar, hayatın görevlerine hazırlanırlar, zor hedefleri başarırlar, engelleri aşarlar. Fiziksel iletişim kurar, ihtiyaçlarını tamamlamak için iş başına geçer, sosyal yönden kabullenmek için agresif davranır ve diğerleriyle nasıl geçineceğini öğrenir. Oyun, çocukların hayal dizginlerini serbest bırakmasına kültürlerinin tuzaklarını öğrenmede ve becerilerini geliştirmede yardımcı olur. Çocuklar oynarken kişiliklerindeki bireyselliği ifade ederler ve kişilikleriyle birleşebilen iç kaynaklarını çizerler.
“Sağlıklı büyümek için çocukların okumayı bilmeye değil, oynamayı bilmeye ihtiyaçları vardır.”
Fred Rogers
Her oyunun ve her oyuncağın bir anlamı olduğunu unutmayın.
Ena Therapia Psikoterapi Merkezinde haftada birer saatten 4’ li gruplarla 3 ay boyunca yapılmaktadır.
Kucak dolusu sevgiyle karşılaşacağınız, huzuru koklayacağınız merkezimizde sizleri büyük bir aşkla bekliyoruz.
ENA Therapia Psikoterapi Merkezi