ENA Therapia'da Grup Terapisi, Grup Eğlencesine Eşlik Etmek İster Misiniz?
ENA Therapia'da Grup Terapisi, Grup Eğlencesine Eşlik Etmek İster Misiniz?
Duyduğunuz an itibariyle, yüzünüzün, duruşunuzun, ruhunuzun vücudunuzun yumuşadığını hissettiğiniz müzikler olur. O kadar etkileyicidir ki, o sese daha da yakınlaşmak, daha da çok dinlemek, daha da çok duymak istersiniz. Çünkü size çok iyi gelir.
Gittikçe zorlaşan yaşam koşullarıyla birlikte, bundan 60 yıl kadar önce Irvın Yalom tarafından, mevcut sosyo-ekonomik koşullara adapte olmak ve mesleki bilgilerini de keyifle sunmak adına oluşturulmuş bir psikoterapi çeşidir, grup terapisi.
Yaratcılığı ve oyun oynama kabiliyeti yüksek olan pek çok terapistin de renk katarak şekillendirdiği, aynı zamanda da, bazen adı 'Psikodrama', bazen 'Sanat Terapisi', bazen 'Müzik Terapisi' olan ekollerle ve kuramlarla birlikte daha da renklenerek, grup üyelerinin hizmetine, daha da eğlenceli haliyle sunulmuştur.
Biz, ENA Therapia'da neler yapıyoruz?
ENA Therapia Psikoterapi Merkezi Kurucumuz, Uzman Klinik, Grup, Endüstriyel Psikolog ve Psikodramatist Esin Nur AKYILDIZ'ın önderliğinde, bir konu başlığı oluşturuyoruz. Konularımız tamamiyle, bize gelen taleplerle şekillenmektedir. Pek çok değerli üyemizin belli bir bütçe dahilinde eşlik etmek istediği temel konu başlığı üzerinden, farklı bir oyun oluşturuyoruz.
Oyun mu? Nasıl yani?
Mesela, 'öfke kontrolsüzlüğü' adı altında, önceden oluşturulan grubumuzla, 'Boğa İle Matador'un Karşılaşması' adı altında bir eğlence oyunu oluşturmuştuk. Hedef, matador ruhlu insanlar karşısında, eğlenerek 'akıllı ve kontrollü boğa'lar olmayı öğrenmek. Oynadığımız oyunun içinde farklı farklı roller ve bu rollerin her birinin öğrettiği çok kıymetli bilgiler de olunca, kimse sizi istemediğiniz birşey için zorunda kılamıyor ve kendi lehine, sizin alehinize yönetemiyor.
Evet, son derece eğlenceli ve öğretici, aynı zamanda da iyileştirici ve tedavi edici. Bitiminde de 'Akıllı Boğa Diplomaları' veriyoruz.
Bu seferki konumuz farklı, müzik. Gene daha önce denenmemişlerden. Çünkü yaratıcılığı bize ait.
Müzik Drama... Müziğin tılsım etkisi...
İlk duyduğunuz an itibariyle, sanki tüm ihtiyacınızı biliyor, duyuyor, anlıyor ve karşılıyor misali 'büyüleyen şarkılar' vardır. Dinledikçe tekrardan dinlemek istersiniz. Sizi, beyninizi, ruhunuzu, bedeninizi, kalbinizi doyurur. Aynı zamanda kişiliğinizi daha da çok yumuşatır, sizi daha dingin, huzurlu bir hale getirir.
Bu seferki amacımız, gittikçe bilinmezleşen yaşam koşullarıyla birlikte ruhsal ve bedensel sağlığını, gergin ve sinirli ruh hallerine bırakan insanlarımıza, daha sağlıklı, daha huzurlu, daha dingin olabilmeleri adına 'yumuşatıcı ses etkisi' yaratarak, eğlenceli bir çalışmayı oluşturabilmek.
Hani bir şarkı duyarsınız ve birden yumuşarsınız ya... Bazen de başka türlü bir şarkı duyarsınız ve hemen yüzünüz, ruhunuz, vücudunuz gerilir. İşte, biz diyoruz ki, bu gerginlik çok tehlikeli. İnsanı yok eder. Biz var etmek istiyoruz, çünkü bizim için çok kıymetlisiniz.
Amaç, öncelikli olarak en temel psikolojik ihtiyacımız olan güven duygusunu daha da fazla sayıda insanın oluşturduğu bir grubun içinde hissetmek. Güvenle oluşan tatlı paylaşımlarla birlikte, kişinin yaşadığı sorunlarda, kendini yalnız hissetmemesini sağlayarak, grubun güvenilir, anlayan ve anlaşılır kollarının arasında, kendini huzurla salıvermesini, teslim olmasını sağlamaktır. Böylelikle, çok kıymetli grup üyelerimizin her biri der ki; 'Ben, bu problemi yaşayan tek kişi olarak kendimi görüyordum.
Benim gibi başka insanların olmadığını düşündüğüm için de, kimseyle paylaşmıyordum. Yaşadığım problemde, yalnız olmadığımı bilmek ve paylaşmak, bana kendimi çok iyi hissettirdi. Paylaşımla birlikte destek almak ise, güvende hissettirdi. Herşeyden önce, var olan problemi saklayarak, kendimi yalnızlaştırmaktansa, güvenilir ve eğlenceli bir terapist eşliğinde de nasıl güvende hissedebileceğimi öğrendim.
Öğrenirken, en az hayal ettiğim ideal ailem kadar da güvenilir insanlardan oluşan bir grupda, kendime bissürü kardeş oluşturdum. Artık arka fonda, beni çok geren bir ses duysam da, duyarsızlaşmaya başladım. Kimsenin beni sertleşmesine, sağlıksız bir hale getirmesine ve sahip olduğum güzellikleri yok etmesine izim vermeyeceğim.' der. Ama bunu sıradan bir şekilde söylemez. Seçtiği bir müziğin duygularını ifade etmesini isterken anlatıverir.