Hayatın içinde sahip olduğumuz bissürü rol var. Öncelikli olarak, evlat olma rolüyle dünyaya geliyoruz. Sonrasında, kardeş, arkadaş, öğrenci, meslek erbabı, eş, kiracı, ev sahibi, diye ilerliyor.
Bütün bu rollerin içinde, seçme şansımızın olmadığı yerler bellidir. Annemiz, babamız, kardeşimiz, kısacası akrabalarımız. Seçme şansına sahip olduğumuz yerler de, çok net bellidir. Seçim hakkına sahip olduğumuz yerler ile, seçim hakkına sahip olmadığımız yerleri birbirinden ayrıştırdığımızda, siz önceliklerinizi neye göre belirleyerek, seçim yaparsınız?
Neden mi soruyoruz?
Bazen anlık ihtiyaçlarımız, bazen 'ne istediğimizi bilmeyen aklımız', bazen sonrasını düşünemediğimiz durumlar, bazen de neye göre seçeceğimizi bilememe halimizden kaynaklı olarak, hatalar yaparız. Yanlış seçimler de, en az doğru seçimler kadar kıymetlidirler. Çok şey öğretirler.
Fakat, yanlış bir seçimi ve dolayısıyla 'hatalı seçim' olarak yaptığınız tercihi, ikinci kez yapıyorsanız, burda sizinle ilgili bir sıkıntı var, demektir. Eğer öğrenemiyorsanız, hata yapmanızın herhangibir önemi yoktur. Çünkü öğretmez.
Akıllı insan, geçmişten aldığı deneyim ve tecrübeleri kendi lehine çevirerek, kullanabilen insandır.
ENA
Yaşadığımız her hangi birşeyi, kendi lehimize çeviremediğimiz sürece bir anlamı olmaz. Öncelik, ders çıkartabilmektir.
Başarı'nın tanımını yapacak olsanız, nasıl yapardınız?
Bize göre başarı; koşar adımlarla gittiğiniz bir ev, bir iş, bir arkadaş, bir ailenizin var olma durumudur.
Sahip olduğumuz her rolde, doğru seçim yapıp, yapamadığımızın çok önemli bir göstergesi vardır. Nasıl hissediyorsunuz?
İşinizde, bissürü insanla birlikte çalışmak zorunda olmanıza rağmen, içlerinden nasıl biri, 'arkadaşınız olmasını' seçtiğiniz kişi? Ve bu kişi, size kendinizi nasıl hissettiriyor?
Bir kişinin işi; en büyük kalkanı ise, kalkanınızı kimlerle paylaşmayı seçersiniz. Bazı insanlarla yaptığınız iş, sizi çok motive ederken, bazılarıyla yaptığınız işe, ayağınız bir türlü gitmez. Zorunda hissederek yaparsınız. Bu durum da, bütün motivasyonunuzu olumsuz yönde etkiler. Sanki, o insanla çalışmaktan sıkılmış değil de, işinizden sıkılmışsınız gibi hissetmeye başlarsınız. Nasıl insanlarla, işinizi icra ettiğinizde, kendinizi hiç çalışmamış gibi hissederken, nasıl insanlarla çalıştığınızda, kendinizi çok yorgun hissedersiniz. Hangi müşteri çeşitleri, size kendinizi nasıl hissettiriyor?
İnsan; oluşumu ve yapısı itibariyle, bir takım ihtiyaçlarının karşılanmasıyla varlığını sürdüren bir canlıdır. Öncelikli olarak yemek yemek, su içmek, uyumak, vs gibi fiziksel ihtiyaçların karşılanmasıyla var olur. Sonrasında kendini güvende, özel ve değerli hissettiği ortamda, sağlıklı bir şekilde var olmaya devam eder. Dolayısıyla, yanındayken kendimizi değerli, özel, kıymetli, anlaşılabilir ve anlaşılır, ait hissettiğimiz insanlar; müşteriler, arkadaşlar, çalışanlar ihtiyaçlarımızı, gereksinimlerimizi karşılayan insnalardır. Dolayısıyla birlikte hereket etmekten mutluluk duyduğumuz, ait hissettiğimiz ve zarar görmeyeceğimize emin olduğumuz güvenilir insanlardır.
Bu durum; onların yanına koşar adımlarla gitmemize neden olur. Çünkü, bizi, varlığımızı, ihtiyaçlarımızı yok saymayacaklarını biliriz. İnsan olduğumuzu bilirler, biz de onların insan olduğunu bilerek, o değerde hareket ederiz. Bu tarz karşılıklı ihtiyaçların karşılandığı her çeşit ilişki, kişiyi yumuşatarak güzel hissettirir. Kolay kolay vazgeçmez. Diğeri ise, ihtiyaçların karşılanmamasından yola çıkarak, oldukça gergin, mutsuz ve değersiz hissettirir. Dolayısıyla çok kolay vazgeçilebilir.
Tabii, eğer siz, size iyi gelen şeyi seçip, iyi gelmeyen şeyi ekarte edebilecek sağlıklı bakış açısı ve güce sahipseniz, vazgeçebilirsiniz. Aksi takdirde, dengeler zaten sağlıksız bir zemin üzerine oturtulmuş demektir. Ve siz zaten sağlıksız ve mutsuz edene doğru gitmeye devam edersiniz. Lakin, ENA Therapia Psikoterapi Merkezi olarak, bizim konumuz sağlıklı ve hep daha iyiye gidene odaklıdır. Çünkü işimiz, size daha sağlıklı ve iyi geleni gösterebilmektir.
İyi gelen ve gelmeyen seçimlerin üzerimizde yarattığı olumlu ve olumsuz etkiyi fark edip, nasıl kontrol edeceğimizi öğrenmenin yanısıra, ve bu etkiyle nasıl baş edebileceğimizi bilmek de çok önemlidir.
Seçmek ve seçilmek çok önemli bir konudur. Bazen kişiler, seçmek ve seçilme kısmını çok bireysel algılayabilirler. Fakat bazen, yaptığınız işin tarzı, o işdeki duruşunuz, birlikte çalıştığınız insanın ihtiyacı, ya da alışık olduğu tarz, sizi değil de bir başkasını seçmesine neden olabilir. Bu durum bazen 'alınganlık' konusu olabilir. 'Neden ben değil de, onu seçiyor?' gibi, kişinin, kendini eksik ya da yetersiz bulmasına neden olabilir. Halbuki eğer siz, kim olduğunuzdan, yaptığınız işin kalitesinden, kendi duruşunuzdan eminseniz, seçilmemeyi üzerinize almak, yerine saygı duyabilirsiniz. Çünkü nasıl ki, sizi seçen kişiler 'kıymetli bir nedenden' dolayı seçiyorsa, meslektaşlarınızı seçenler de aynı kıymetli nedenden dolayı seçmektedir. Burda saygılı duruş,ve sizi seçen insanlara, işinize odaklanabilmeniz en kıymetli şeylerdir.
Kurumsal bir yer, ya da değil, bir iş yerinde, aynı meslek grubunu icra eden bissürü insan olabilir. Bir restaurant zincirindeki servis görevlileri, bir güzellik salonunda saç tasarımı yapan uzmanlar, ya da el ve ayak bakımından sorumlu uzmanlar gibi.
Bazı müşteriler, söylediği şeyin açık ve net bir şekilde anlaşıldığını gördüğü çalışanları, seçer. Bazıları, kaliteli ve düzgün servis veren çalışanı. Bazıları bilmediği ve keşfetmediği şeyleri, ona sunan çalışanı. Bazıları, sadece ona sevgiyle, ışıltılı gözlerle bakan pozitif çalışanı, bazıları da, içinde hepsini bulunduran tarzda çalışanı. Burda önemli olan nokta, bu hayatta herkesin sizi seçemeyeceği gerçeğinden yola çıkarak, hem kendinize, hem de karşınızdakilere 'kendileri için doğru seçimleri' yapabilmeleri adına, eleme yapma hakkını, tanımakdır.
Eğer siz de, gerek iş hayatınızda, gerek özel hayatınızda, arkadaşlık ilişkilerinizde, müşteri ilişkilerinizde, ya da çalışan ilişkilerinizde, 'doğru seçim'i yapabilmenin formülünü öğrenmek isterseniz, lütfen bizimle irtibat kurunuz.
Biz; kurumunuzu, yapısına ve işleyişine uygun bir şekilde analiz ettikten sonra, size özel ENA Oyun'uyla, 'doğru seçim' nasıl yapılır? sorusunun cevabını veriyoruz. Sonrasında, sizin nasıl 'doğru seçim' yapabilme becerisine sahip olacağınızı tespit ediyoruz. Yaptığımız tespitlerle birlikte, başkaları tarafından seçilip, seçilmeme nedenlerinize doğru analiz yöntemleriyle bakıyoruz. Doğru 'neden ve niçin'lere yeteri kadar bakıp, anladıktan sonra, iş hayatınızda, herkes tarafından seçilmeseniz de, özgüveninizden ödün vermeden hayatın akışı içinde, nasıl var olmaya devam edeceğinizi öğretiyoruz.
Eğer bizimle çalışmak isterseniz, biliniz ki; biz bir insan kaynaklı firması değiliz. Biz, Klinik Psikoloji alanında uzman kadroya sahip olmanın dışında, her türlü çalışmasını grup, sanat, oyun, tiyatrel terapi teknikleriyle süsleyerek, eğlenceli hale getiren Endüstriyel (İşyeri Psikologları) Psikologlarız.
Dolayısıyla, işinin uzmanından destek ve yardım almak isterseniz, bekleriz efendim.