Köpeğiniz var mı? Peki, siz mi köpeğinizi korursunuz? Yoksa, köpeğiniz mi sizi korur? Size göre, mesleki deformasyon nedir? En son ne zaman birine 'İşin ile Özel hayatını karıştırıyor olabilir misin acaba?' diye sordunuz? Bir düşünün...
Neden ihtiyaç duymuş olabilirsiniz acaba?
Hayatımızın %85'inin, işyerinde geçtiği bir hayatın içinde, her birimiz farklı farklı meslekleri icra ediyoruz. Yaptığımız işi, çok doğru ve hatasız yapmaya çalışırken, sanki tek mükemmel olmamız gereken hayat, iş hayatıymış gibi hareket ediyoruz.
İş hayatında icra ettiğimiz mesleğimizdeki alışkanlıklardan dolayı, hayatın iş dışındaki diğer kısımlarında da, sanki sahip olduğumuz tek rol, O rolmüş gibi algılayıp, hayatımızın geneline yayıyoruz.
Örneğin, lojistik sektöründe kurumsal bir firmada, satın alma direktörü olarak çalışan birinin, özel hayatında da, bir şeyleri satın alırken hep odaklandığı şeyin 'Para' ve ' Satın alacağı şeyi; nasıl daha uygun ve mantıklı şekilde alınabilir?' düşüncesinin hakim olması...
Ya da, 3000 kişilik bir kurumu yöneten bir direktörün, ailesini de, sadece kendi 'inandığı' doğrularla yöneterek, diğer aile üyelerine, seçme hakkı tanımaması...
Ya da, ünlü bir oyuncunun, herhangi bir tiyatro oyununa ve ya sinema filmine gittiğinde, oyunun bütünündense, sadece rollere giren kişilerin oyunculuğuna konsantre olarak, filmi izlemesi...
Ve ya, başarılı ünlü bir doktorun, tatile gittiği yerde de, hasta olan birini gördüğünde kayıtsız kalamaması...
Başarılı bir müzisyenin, konser dinlemeye gittiği yerde, çıkan seslerdeki eksi ve artılara konsantre olması gibi..
Ya da, bir kurumun strateji uzmanının, belirlediği stratejiler ve uygulamaları, özel hayatına da yansıtarak, içinden geldiği gibi akıcı ve kontrolsüz değil de, olabildiğince planlı programlı bir şekilde hareket etmesi...
Ya da, ünlü ve başarılı bir psikoloğun mesleğinde; her çeşit ihtiyacı görüp anlayan, çözen, olmasından kaynaklı olarak, özel hayatında da aynısını yapmak zorundaymış gibi hareket etmesi..., gibi.
Pek tabi ki, bir insan; mesleğindeki duruşundan dolayı, başarılı bir kurumun direktörü, yapımcısı, strateji uzmanı, satın alma yöneticisi, olmuş ise, bunun onun ve kişiliğiyle ilgili çok önemli bir nedeni vardır ve değişmemelidir.
Fakat bu durum kişinin özel hayatına olumsuz yönde girmeye başladıysa ve artık 'Sen işini, hayatının her alanına sokmaya başladın sanırım.' gibi cümleler duymaya da başladıysa, burada acil çözülmesi gereken bir sorun vardır. Kişinin, icra ettiği mesleğinin negatif etkisinin, özel hayatına negatif yansımalarını ortadan kaldıracağını keşfetmesi gerekmektedir.
Dozu İyi Ayarlamak
Unutulmamalıdır ki, bu hayatta var olan her canlının, yaradılışına özel, bir takım baskın gelen 'kişilik özellikleri' vardır. Tıpkı, bir bekçi köpeğinin öncelikli işlevinin, sahibini koruyup kollaması, olduğu, gibi. Fakat bazen her canlıda olabileceği gibi, 'sizi korumasına alışık olduğunuz canlı'', baş edemeyeceği büyüklükte bir şeyle karşılaşabilir ve zayıf düşebilir.
Örneğinin, köpeğinizin karşısına beş farklı köpeğin, saldırmak üzere çıktığını gördüğünüz bir noktada, siz sahibi olarak, o köpeğe 'Sen köpeksin. İşlevin beni korumak. Yapman gerekeni yap.' diyemezsiniz. Siz de aklınızı, gücünüzü ve sevginizi kullanarak bir şeyler yapmak zorundasınız. Fakat burada önemli olan nokta, dozu iyi ayarlayabilmektedir.
Eğer tek başına, sizi korumasına alıştığınız köpeğinizin her hangi bir küçük ya da büyük tehtit karşısında, kuyruğunu sallayarak arkanıza saklandığını görmeye başladıysanız, orda artık sıkıntı başlamış demektir. Çünkü siz farkında olmadan o güçlü köpeğe, 'ben seni korurum.' demişsinizdir.
Önemli olan 'Ben, seni tabi ki ihtiyacın olduğunda koruyup, kollarım. Kör olduğunda 'gören gözün, Düşünemediğinde 'düşünebilen aklın, kendini güvende hissetmediğinde, güven veren omuzun, olurum. Ama sen zaten halledersin.' diyebilmektir. Çünkü burada bağımlı ilişkiler değil, çok güçlü bağları olan, ilişkiler devreye girmeye başlar. Konsantre olduğunuz şey, karşınızdakinin gücü, aklı, hissi, ruhu değil, Siz; kendiniz, olursunuz.
Eğer mesleğinizin pozitif etkilerindense, negatif etkilerini daha çok özel hayatınızda hissetmeye başladıysanız, orda enerji düşüklüğü ve yeteri kadar ihtiyacınızın karşılanamaması gibi durumlar kendini göstermeye başlar. Dolayısıyla duruşunuzda gerginlik ve stres artar.
Düşünebiliyor musunuz, çok ünlü bir cerrahsınız ve uzundur beklediğiniz ve çok ihtiyacınız olan bir tatile gidiyorsunuz. Orda kalp krizi geçiren biri var ve siz tabi ki hemen yardım ediyorsunuz. Fakat sonrasında 'doktor' olduğunuzu öğrenen bir sürü insan, size doğru geliyor ve hastalıklarından bahsederek tedavi etmenizi istiyor? Ne yaparsınız?
İşte, doğru dozda birşeyler yapabilmek, burada devreye girmektedir. Akut bir durumda, tabi ki siz, insan olarak elinizden geleni yapmalısınız. Fakat, eşinizle kahve içmeye gittiğinizde, 'bu kahveyi daha uygun fiyata şurada da içebilirdik.' diyerek, sadece paraya konsantre olursanız, o kahveyi içtiğiniz insanla keyif yapmanın tadını çıkartamazsınız. Ya da ilişkimde, böyle davranırsam şöyle olabilir.
Dolayısıyla ben olabildiğince stratejik hareket etmeliyim.' diye düşünerek hareket ediyorsanız, siz zaten kendiniz gibi olamazsınız. Hem 'kahve içmeye', hem ilişkiye, hem de özel hayata, 'iş' olarak bakarsınız. Ve hayatın diğer alanlarında var olan güzellikleri göremez, zevk alamazsınız.
Mesleki Deformasyon
Burada, 'mesleki deformasyon' konu başlığı devreye girmektedir. Çünkü artık, o noktada, karşınızda, iletişim halinde olduğunuz kişi; 'Sen, işin ile özel hayatını karıştırmaya başladın.' diye söylenmeye başlar ve işler Arap saçına döner.
Kendinizden, duruşunuzdan, özgüveninizden ve farklı rollerden almanız gereken enerjiden, kaybetmeye başlarsınız. Ne yapacağınızı bilemez bir hal alırsınız. Bu durum sizi, işinizdeki güçlü kılan duruşunuzdan alıkoymaya başlar. Bununla birlikte, var olan güveniniz ve kontrolünüz elinizden akıp, gider ve başarısızlıklar başlar.
Eğer, mesleğinizdeki tarz, üslup, duruş, alışkanlık ve davranış kalıplarının olumsuz yansımalarının, özel hayatınızdaki etkilerini ortadan kaldırmak isterseniz, lütfen kapımızı çalınız. Bizimle hemen iletişime geçebilirsiniz.
Diğer taraftan, bazen kişi çalışıyor olsa bile, özel hayatında yaşadıkları, o kadar öncelikli olur ki, özel hayatın olumlu olduğu gibi olumsuz yansımalarını da iş hayatında yaşayabildiği gibi, yaşata da bilir. Bu durumda, gene benzer bir tepki ortaya çıkar; 'Özel hayatın, bize; iş hayatına çok fazla olumsuz yönde yansıyor.
Kurumumuzda önceden düzenli bir şekilde icra edip, yaptığın şeyleri, şuan yapamıyorsun. Bu durum, bizim de iş akışımızı olumsuz yönde etkiliyor. Bunun çözülmesi gerekir. Yoksa ya sadece sen, işten ayrılacaksın, ya da hep beraber batacağız.' gibi bir uyarı alınır.
Böyle bir durumda, insan olduğumuz ve hayatın her segmentinde hepimizin karşılaşabileceği pek çok değişken ve bu değişkenlerin bizim hayatımızdaki olumlu olumsuz etkileri olabileceği gerçeğinden de yola çıkarak, kurumsal kimliğinizle, özel hayatınızı nasıl karıştırmayacağınızla ilgili olarak öncelikli olarak analiz yapmaktayız. Sonrasında, kurumunuza özel, öncelikli dikkat edilmesi gereken konular neler ise, onlarla ilgili tespitlerimizi yaparak hareket ederiz.
Biz ENA Therapia olarak, kurumunuza ve size özel oluşturacağımız ENA Oyunuyla, 'Nasıl iş ve özel hayatınızdaki duruşunuzun ve davranış kalıplarınızın ayrıştırılacağını, size öğreteceğiz. Nasıl mı?
Çok basit. Oyunun içeriği 'Sen ne istiyorsun ve bu istediğin şeyle nasıl hissediyorsun ya da hissedeceksin?'
Verdiğiniz cevap, iş hayatına ait bir cevapsa, orda iş var. Özel hayata aitse; orda sivil hayat var. İkisinin ayrıştırılması içinse, 'Hem mi, Hep mi Oyunu' devreye giriyor.
Hep yönetici, hep doktor, hep asistan, hep satın alma müdürü, hep başkan mı olmak istiyorsun? Yoksa hem arkadaş, hem sevgili, hem eş, hem dost, hem evlat, hem baba, hem anne, hem sen, hem de müşteri, vatandaş mı olmak istiyorsun?
Eğer, itiraz edemeyeceğiniz kadar özel durumların içinde 'dozunda iş' diyerek, 'hem'li cümleler kurduğunuz bir hayatın, sizi, hayatınızın en çok geçtiği yerde, daha da güçlendireceğini bilseydiniz, ne yapardınız?