Zaman ve Güven Yönetimi
'Hayattaki en kıymetli şey nedir?' diye sorulsa, cevabınız ne olur? Söylediği şeyi, yerinde ve zamanında yapan insan? Ya da davranış şekliyle, söylediklerinin 'bir' olduğu insan, ya da neden ve niçin bağı kurarak, yapılan herşeyin açıklaması, mantık çerçevesinde yapabilen insan, olabilir mi? İnsanın beynini de, duruşunu da, asaletini de kaybetmemesine neden olan en kıymetli şey; 'doğru zaman ve doğru yönetim' şeklidir. Güvenin olduğu yer; anlaşıldığınız ve asla zarar görmeyeceğiniz yerdir.
Bu hayattaki en kıymetli şey nedir sizce?
'Zaman' mı? yoksa, 'Zaman'ı doğru yönetebilmek' midir?
Gittikçe artan olumsuz sosyo-ekonomik düzen içersinde, pek çok çalışana, boyundan fazla sorumluluk ve iş gücü verilmektedir. Bu durum, gelecek kaygısı ve aile geçindirmek durumda olan bireylerde, insani bir takım ihtiyaçlarını, yok sayma davranışına neden olmaktadır.
Peki size göre, 'zamanı doğru yönetmek' nasıl mümkün olur?
Mevlana 'Aklın neredeyse, sen de oradasın', demiş. Bir insanın aklı, bulunduğu yerde değilse eğer, istediği kadar zamanında bir yerde olsun, bunun sadece içi boş bir anlamı vardır.
Zamanı doğru yönetmemizi sağlayacak en önemli organımız beynimiz ise, aklımızın; sakin, berrak, içimizin; huzurlu, dingin, duruşumuzun; sahip olduğumuz öz güvenle birlikte dim dik olması, yeterli midir?
Kurumun duruşunu; çalışanlarının duruşuyla birlikte, ortak iş gücünü, nitelikli ve nicelikli yönetebilmeleri belirler. Bir kurumun, beyninin, aklının, ruhunun ve duruşunun dik olabilmesi için de, birlikte hareket ettiği çalışanlarının her birinin, insani ihtiyaçlarının var olabileceği gerçeğinin, yok sayılmadan hareket edilmesi gerekmektedir.
Size, dünyanın en çok tercih edilen ve her geçen yıl yeni teknolijilerle, ne kadar pahalı olsa da, bir eski versiyonuna sahip olmamıza rağmen, yenisini satın almamıza neden olan telefon markası, hangisidir? diye, sorsak, cevabınız ne olur?
Steve Job'sun hayat hikayesini bilir misiniz? Tek konsantrasyonun iş olmasından kaynaklı, bireysel yeteneği ve yaratıcılık ruhuyla birlikte, çok başarılı olması, ama diğer taraftan, bulunduğu pozisyona adil olmayan şekilde ulaşmak isteyen 'maskeli insanların' üzerinde yarattığı negatif etkiye karşı, daha dik ve güçlü durmasını sağlayacak diğer ihtiyaçlarının varlığını geç fark eden çok kıymetli biri. Bu nedenle de, stress ve kaygı yoğunluğuyla birlikte, kanser hastalığı nedeniyle hayatımızdan erken çıkan eşsiz biri...
O hikayeden öğrenilmesi gereken en kıymetli hazinelerden biri, nedir sizce?
Insanı, iş kimliği dışında da var edip, daha da güçlü durmasını sağlayacak diğer rollerin olumlu etkisinin insanı nasıl sıradışı bir şekilde güçlü hissettirdiğini başta elinin tersiyle itmesi ve sonrasında aldığı zarardan öğrendikleriyle, elinin tersiyle itmesi gereken şeylerle, avucunun içine tüm gücüyle alması gereken şeylerin, ne kadar farklı şeyler olduğu, gerçeği...
Bunlar nelerdir?
Birlikte kahkahalar atarak sarhoş olduğu çok samimi çocukluk arkadaşlarının güvenilir duruşu, 'Şuanda zamanı değil' diye elinin tersiyle ittiği, büyük aşkı ve bunun olumlu etkileriyle ilgili yok saydığı gerçek, aidiyet duygusuyla birlikte onu daha da güçlendirerek, en çok önemsediği iş kimliğinde, daha da dik durabileceği diğer, güç alacağı alanlardan, kendini mahkum etmesi.
Maalesef ki, çalıştığınız alanla birlikte kurumunuzun, duruşunuzun, zirveye çıkmasıyla, bulunduğunuz yere gelmek ve ayağınızı kaydırmaya çalışarak, sizin pozisyonunuza 'kuş' misali konmaya çalışan çok insan ve kurum olur. Tıpkı, en tepe noktaya çıkmaya başladığı an da, Steve Jobs'a yapılan, 'kurnaz akıl oyunları' gibi... Bazen yaşadığımız olumsuz şeyler, bize, hayatta neleri yok sayacağımızdansa, neleri var saymamız gerektiğini öğretir.
İnsan'ı, insan yapan pek çok gereksinimi vardır. Farklı rollerden, farklı şekilde beslenilmesi gereken roller vardır. Bunlar; evlat olma rolü, eş, arkadaş, kardeş, arkadaş, sevgili, anne, baba rolleri.... gibidir.
Bazen, sadece bir rolde yaşadığımız sıkıntı, diğerlerinden aldığımız destekle hemen çözülüverir. Bazen de, her bir rolden ihtiyacımız olan alış-verişi yapmamızla birlikte sahip olduğumuz yüksek enerji, hissettiğimiz huzur, sakinlik ve dinginlik, o kadar iyi gelir ki, işimizde hiç olmadığımız kadar dik, güçlü, başarılı, mutlu ve dingin hareket etmemizi sağlar.
ENA Therapia olarak, bizim için Zaman'ı Doğru Yönetmenin Formülü, hem aklınızın, hem de bedeninizin, olmanız gereken yerde olmasıdır. Bunun da en önemli formülü, her bireyin, bireysel gereksinim, ihtiyaç ve motivasyon kaynaklarının tespitiyle birlikte, onlara daha huzurlu dingin ve kaygısız bir ortam sağlanabilmesinden geçmektedir.
Bireysel ihtiyaçların karşılanmasının ertelenmesi ile, bireysel ihtiyaçların yok sayılması farklı şeylerdir. Hayatta bir takım şeylerin önceliklerini değiştirerek, hiç bir insanı ihtiyacınızı da yok saymadan organize edebilirseniz, hem zamanı doğru yönetebilmiş, hem de istediğiniz herşeyi yapabildiğiniz bir alan yaratmış olursunuz.
Ena Therapia olarak size sunacağımız formül çok basittir. Sizin için önemli olan hiçbirşeyi yok saymadan, sadece doğru sıralamaya sokabilmeniz gerekmektedir. Daha sonradan da yapabileceğiniz şeylerle, 'o an' yapılması gereken şeylerin ayrıştırılabilmesi gibi.
Yapılması gereken herşeyi, yetemeyecek bir ana sıkıştırarak hareket etmek yerine, DOĞRU ZAMANDA, DOĞRU ŞEYİ, DOĞRU SIRAYLA, SİNDİRE SİNDİRE YAPMAK, gibi.
İnsani ihtiyaçları yok sayarak, güçsüzleşmek yerine, HER ÇEŞİT, İNSANİ İHTİYACINIZI VAR SAYMANIZ VE , DAHA DA GÜÇLENMENİZ, gibi.
İşte o zaman Steve Jobs'un çok değerli yaşam öyküsünün üstüne hem birşeyler ekleyebilmiş olursunuz, hem de daha güvenlir, huzurlu, dingin, güçlü ve dik, uzun bir yaşamınız olur.
İşte bu yüzden, tavşan, kaplumbağaya göre, iki kat daha yavaştır. Çünkü 'sadece' tek bir şeye konsantre olduğu için, arada dikkat etmesi gereken önemli detayları yok sayar ve 'nerde neyi kaçırdığını anlamak için' geriye giderek tekrar ve tekrar, bakmak zorunda kalır.
Ve bu yüzden, kaplumbağa yavaş gözükmesine rağmen, çok hızlıdır. Çünkü hiç bir detayı ve ihtiyacı yok saymaz. Yavaş, sakin, huzurlu ve dingin, oldukça özgüvenli hareket eder. Çünkü, yavaş ya da hızlı gitmekten daha önemli birşeye odaklanır. Mükemmelliyetçi bakış açısıyla, geriye dönme ihtiyacı dahi hissetmeden, ne yaptığını çok iyi bilen, özgüvenli ve hatasız duruş.
İşte bu yüzden kaplumbağa, zarar görme ihtimaline karşı, kendini çok güzel koruyabilen bir yapıyla yaratılmış, en uzun yaşayan canlılarımızdandır.
Eğer siz de, kurumunuzu uzun soluklu bir zaman diliminde, zarar görmeden, dim dik bir şekilde ayakta, zirvede tutmak isterseniz, nasıl bir 'Zaman Yönetimi Eğitimi Programı'nı, kurumunuza özel uygulayacağımızı, bilginize sunarız. Programımızın içinde, size ve kurumunuzun yapısına uygun bir ENA Oyun'u olacağı çok açık ve nettir.
Diğer taraftan Neden, 'Zaman Yönetimi Eğitimi' yerine 'Zaman ve Güven Yönetimi Eğitimi' verdiğimizi merak ederseniz, onu size yüz yüze izah etmeyi, tercih ederiz.