Dünyanın En Popüler Sporunda, 'Taç Takmak' İçin Ne Yapıyorsun?
Dünyanın En Popüler Sporunda, 'Taç Takmak' İçin Ne Yapıyorsun?
Bazı sporlar vardır. Asaletler ülkesinde, 'Değişik birşeyler yapmamız lazım.' diyen güçlü 11 adamın eseri olarak gözlerini dünyaya açar. Bir takım olaylar, tepkiler ve tarzlar onun olumsuz yönde etkilenmesine neden olsa da, popüleritesini kaybetmesini sağlamaz. Fakat amacımız, asaletler ülkesinde kendini dünyaya getirmiş bu spora hak ettiği asaleti geri kazandırmaksa, yazımızı lütfen okuyunuz...
Size, 'Dünyanın en asil ülkelerinden biri hangisidir?' diye sorsak, ilk aklınıza hangi ülke gelir?
Cevabınız; kraliyet sistemiyle yönetilmekte olan 'İngilitere' olarak çıkar mı? Peki, Dünyanın en popüler sporu olan futbolun, İngiltere'de gözlerini dünyaya açtığını biliyor muydunuz? Tıpkı, 'Bir dakika yahu, uzun zamandan beri bekleniyormusum da, haberim yokmuş..' dermiş gibi... koskocaman adamların, içlerindeki çocuğu, coşkuyu, başarıyı ve tatlı mücadeleyi sergilemek adına, peşlerinden koştukları ufak, kontrol edilmesi zor gibi gözüken, tatlı hiperaktif bir çocuk gibi..
Gündelik hayatın koşuşturmacası içinde, yaşadığımız pek çok şey, ruh halimizi etkiler. Sorumluluklarımız, mücadelemiz, savaşımız, umudumuz, inancımız, kavgalarımız ve zaferlerimizin fiziksel olarak yansıtıldığı ve enerjimizin aynı paralellikte aktığı yer, spordur.
Eğer ruh halimiz sağlıklı, mutlu ve huzurluysa, yaptığımız spordaki yansıması aynı şekilde sağlıklı, huzurlu ve mutlu olarak yansır. Eğer son derece gergin, öfkeli ve hırçınsa da, aynı negatiflikle kendini oluşturur. Bu, belirgin ruh hali bazen yaptığımız sporla kendini gösterir. Bazen de tuttuğumuz spor ve spor takımıyla. Herşeyimizi ona bağlarız. Eğer kazanırsa mutluyuz. Kaybederse, mutsuz gibi.
Kendimizi bu kadar çok bağlı hissettiğimiz bir top düşünün. Sadece ona doğru akıp gitmek, sadece onu kontrolümüz altına almak ve karşı tarafa teslim etmeden, hedeflenen süre zarfında kazanabilmek adına hareket etmenizi sağlayacak bir top.
Elle değil, ayakla oynanıyor, kontrol etmesi ve koordineli bir şekilde hareket etmesi oldukça büyük bir konsantrasyon, hız gerektiren bir top ve onun üzerinden oluşan bir oyun, takım oyunu. Hız gerektiriyor. Çünkü, ayağınızın ona vereceği 'itme gücü, yönü ve açısıyla' yavaşladığınız an itibariyle, sizden daha hızlı, daha atak, daha konsantre olan birinin ayağına ve kontrolüne bir anda geçebilir.
En önemli şey, karşı engel ve onun yaratacağı itme gücünde takılı kalmayacak bir hızla yüzde yüz konsantre bir şekilde devam edebilmek. Bazen kulakta yankılanan olumlu ya da olumsuz tezahüratlar, bazen gözünüzün önünden gitmeyen negatif, düşman bakışlar, bazen de içinizde hissettiğiniz dirençli ya da dirençsiz ruh hali... beyninizin yönetmesine izin verdiğiniz konsantrasyonunuzu önemli boyutta etkiler.
Dünyanın en yetenekli, en kabiliyetli, en özel sporcusu da olsanız, şayet fiziksel gücünüz; ruhsal gücünüz, inancınız ve konsantrasyonunuzla aynı parelellikte gitmiyorsa potansiyelinizi yüzde yüz ortaya çıkartabilme ihtimaliniz yoktur.
Bir insanı, yetenekleri, becerileri, cesareti, bilgisi ve duruşu dışında, insani boyutta etkileyen bissürü zaafı vardır. Çünkü insanı insan yapan şey, herşeyden önce insani duygularıdır. Bu duyguları doğru zamanda, doğru şekilde yönetebilmesi ise büyük bir beceridir. Bazen bu beceriye sahip bir kişilik yapıısyla dünyaya geliriz. Bir takım tecrübeler dengemizi bozar ve tekrardan becerememeye başlarız.
Bazen de bissürü yeteneğe sahip olsak da, bütün hepsini nasıl yöneteceğimizi bilmediğimiz için herşeyi ayağımıza dolamaya başlayabiliriz. Bu durum da bizi, başarısız ve beceriksiz, sıradan biriymiş gibi hissettirebilir. Aslında gerçek bu değildir. Gerçek; değişen koşullar ve durumlarla birlikte de aynı tepkiyi gösteren ruh halimizi nasıl yöneteceğimizi bilmememizden kaynaklanır.
Hangi sporu yaparsanız yapın, fiziksel becerileriniz ve ruhsal sağlığınızla birlikte zirveye çıkan başarılara imza atan pek çok ismin, takımın ve spor klübünün içinde, onların ruhlarını en doğru ve sağlıklı şekilde besleyen, Uzman Bir Psikolog vardır.
Nasıl mı?
Bir Psikolog, spor takımında neler mi yapar?
Belki mucize olarak gördüğünüz şeyleri gerçekleştirmenize neden olur. Kim bilir?
Unutmayınız ki, insanoğlunun fiziksel sınırlarını; maksimum düzeye çıkartmasına neden olan tek şey; sınırları henüz keşfedilememiş ve mucizelere eşlik eden insan beynini ve ruhunu doğru yönetilmekten geçmektedir.
Siz fiziksel yeterlilikler ve kabiliyet üzerine uzmanken, biz de kendi işimi iyi yaparak belki size destek veririz, kim bilir.
Bir Endüstriyel Psikolog, Futbol Topuyla Ne yapabilir ki ?
Peki, tüm dünyanın en popüler şekilde takip ettiği futbolu, bir takım olarak daha da keyifli, eğlenceli ve başarılı bir noktaya nasıl taşıyabilirsiniz? Öğrenmek ister misiniz?
Bir Endüstriyel Psikolog olarak, Kapımızı çalmadan önce, isterseniz yazımıza bir göz atınız.
Her sektörde ve branşda olduğu gibi, içine girip yaşadığınızda, sizi 'başka hiçbirşeye ihtiyacım yok.' dedirtircesine, kutsal ve sıradışı hissettiren meslekler vardır. Kişi, eğer o işe ve mesleğe ait hissediyorsa, Konfüçyus'un söylediği gibi, İşini, İş olarak göremeden, keyifle yapar.
Fakat, zaman içersinde, dünya popülasyonunun artması ve benzer iş gruplarına, benzer aşk ve arzuyla talep olunan durumlar kendini göstermeye başladığında, her sektörde olduğu gibi, hep 'EN İYİ OLAN' kazanır.
Bazen, 'O' en iyi olan, model alınır, bazen, kendi içinde ve ruh halinde var olan negatif ya da olumsuz, kontrol edilemeyen etkilerle sekteye uğrar. İşte bu ve benzeri gibi durumları ortadan kaldırabilmek ve var olabilecek riskleri elimine etmek adına, tüm dünyada varlığını gösteren 'Endüstriyel Psikolog'lar sahneye çıkar.
Endüstriyel Psikolog, Futbol Takımında nasıl bir etki yaratır?
Hemen açıklayalım, Nasıl ki bir ülkeyi kim yönetiyorsa, O kişinin misyonuna uygun, şekle, ruha ve dinamizme sahip insan ruhu, kendini göstermeye başlar. Şekil, duruş, tarz, uslup değişir. Her takım, için de, bu aynıdır aslında. Bir takım, nasıl biri ve birileri tarafından oluşturuluyor, ne şekilde, nasıl bir ruh haliyle yönetiliyorsa, takım oyuncuları da, onların şeklini ve ruh halini almaya başlar.
Tıpkı hayatın içinde var olan kimliklerimizde olduğu gibi, neye konsantre olursanız, o hale bürünürsünüz. Yönetici ve bu pozisyonlara gelmiş kişiler pek tabii ki, o pozisyonda olmaya değer başarıda, özellikde ve donanımda var olan, kıymetli kişilerdir.
Fakat bazen her insanda olabileceği gibi, motivasyon, enerji, farklılık yaratabilmek adına, tıpkı 'basketbol hamlelerinde' olduğu gibi, pozitif anlamda şaşırtacak etkiyi yaratacak bir Endüstriyel Psikolog'la çalışmayı tercih edebilirler.
Öncelikli olarak, içindeyken görebilme ihtimalinizin düşük olduğu gerçekleri, Endüstriyel Psikolog'un 'hayalet gözlemci' tekniğiyle tespit etmek. Bazen, hayatın akışı içersinde, hepimizin 'Göremiyorum ama birşey var, çözemiyorum.' dediğimiz duruşlarımız olur.
O kadar çok, hep aynı şeyin içinde kalırız ve o, hep gördüğümüz şey o kadar normalize olmaya başlar ki, dışardan bakıldığında çok net görülebilen şeyi, siz görememeye başlayabilirsiniz. İşte bu noktada, işine, aklına, gözüne ve algısına güvendiğiniz bir Endüstriyel Psikolog'dan destek alarak, takımınızın 'kalıcı başarısı' için, neyi görmeye ihtiyacınız olduğunun, tespiti konusunda destek alabilirsiniz.
Her bireyin, yeni başlayan güne motive bir şekilde kalkabilmesi için, sahip olması gereken motivasyon kaynakları farklıdır. Bu önemli gerçeği, futbol takımının içine koyduğumuzda, her oyuncuyu, o takımda var eden, en önemli faktörün ne olduğu bilincini, netleştirerek hareket edilmesinin yanısıra, Bir Endüstriyel Psikolog tarafından, her takım oyuncusunun, 'ona özel', ruhunu besleyen ve onu daha da güçlü hissettirerek, oyundaki performansını daha da iyiye nasıl çıkartabileceğinin, sürpiz bir şekilde keşfinin gösterilmesi, sağlanabilir.
Her takımın içinde, takım ruhunu, bütününü ve başarısını, daha da olumlu yönde etkileyen bir takım kişilik özelliklerine sahip oyuncular, olur. O, ya da onlar olduğunda, daha eğlenceli, daha pozitif, daha kaygısız bir atmosferin içinde antremanlar ve maçlar yapılır. Hayattaki tek rolümüz, bazen mesleğimiz gibi gözükse de, bizi işimizde daha dik, daha güçlü ve daha güvenli hissettiren farklı rollerimiz de vardır.
Ailemizdeki, özel ilişkimizdeki, arkadaşlıklarımızdaki ve bireysel hayatımızdaki özel rollerimiz gibi., farklı roller. Hepimizin hayatında olduğu gibi, bazen herşey yolunda gider. Bazen de gitmeyebilir. Bu durumda, olabilecek açığı kapatması için her zaman, hazır bekleyen yedek oyuncuları devreye sokmanızın yanısıra, var olan sorunun, hızlı birşekilde çözülüp, olumsuz yansımalarını elimine edilebilmesi adına, destek isteyebilirsiniz.
Her maç öncesi ve sonrasında, gerek yöneticiler, gerek koçlar, gerek takım oyuncuları olsun, içinde bulunulan stres faktörlerinden dolayı, oldukça gerilimli saatler geçirmektedirler. Var olabilecek fiziksel sağlık problemlerini ortadan kaldırmak adına, kaygının minumum seviyeye düşürülerek, korkusuz ve kaygısız, güçlü duruşun, maksimum seviyeye çıkartılabilmesi için, ne yapılabileceğiyle ilgili, gülümseten cinsten minik bir ENA Oyunu taktiği alınabilir.
Var olmasa bile, var olma ihtimali olan, ruhsal gücü riske atabilecek herhangi bir durumu, ortadan kaldırmak için, her takım oyuncusunun gözlerinden 'başarı ateşini' çıkartırcasına, güç, güven, cesaret ve sıradışı ruh haliyle oluşması gereken, ruh halini daha da netleştirerek, bunu birbirlerine maksimum düzeyde yansıtmalarını sağlamak.
Neden mi? Çünkü bir insanı, zafere götüren en önemli şey, fiziksel becerilerinin dışında, kendi gücüne, başarısına ve başaracaklarına olan inançlı duruşu ve gücüdür. Bunu yansıttığı tek yer de, üç halkadan oluşan gözüdür. O halkaların içinde, korkusuz, güçlü ve güvenli bakışın hep olması için gerekli önlemleri alabilmek çok önemlidir.
Her kurumda ve sektörde olduğu gibi, 'alma davranışı' alttan üste doğru, 'verme davranışı' da üstten alta doğru gider. En yukardakiler, yöneticiler, koçlar, direktörler, genelde hep, beklentiyi karşılayan, her çeşit olumlu ya da olumsuz sorumluluğu üstüne alan, insanüstü performansın sürekli beklendiği tarafdır. Bazen, sadece onlara, onların enerjisine, ruh hali ve motivasyonuna yönelik çalışma desteği talep etmek, çok mantıklı olacaktır.
Çünkü, takım oyuncusu değiştirmek çok kolay olmasa da, bir yönetici ya da yöneticileri, hele bir de duygusal anlamda çok büyük bir bağ kuran yöneticileri değiştirmek, takım ruhunu ister istemez çok olumsuz yönde etkiler.
Eğer, beyniniz ve ruhunuzun yüzde yüz koordineli şekilde karşılıklı paslaşması neticesinde, bir 'başarı kuresi' oluşturmak isterseniz, size büyük bir keyifle eşlik etmek isteriz.