Krizden Etkilenmeyen Büyük Kurum Olmak
Size, 'Dünyanın en büyük deprem bölgesi ve ülkelerinden biri hangisidir?' diye, sorsak cevabınız ne olur? Peki, dünyanın en büyük deprem merkezi ve ülkesi olmasına rağmen, 'var olan olumsuz gerçeği' yok saymadan, çözüm üreterek, sahip oldukları her şeyi korumayı başaran ülke, hangisidir? Japonya?
Tarihe, geçmişe, kendinize ve çevrenize baktığınızda, her şiddette deprem etkisine maruz kalmalarına rağmen, kimler, hangi firmalar, hangi kurumlar ayakta durabilmeyi becermişlerdir? Hiç düşündünüz mü? Peki bunu nasıl becermişler?
Var olan ya da olabilecek sorunu yok sayarak mı? Yoksa, var olan gerçekler ve bu gerçekçi sınırlar içinde çözüm odaklı önlemler alarak mı?
Bugün pek çok firmanın sıkıntı yaşamasına neden olan en büyük gerçek, var olan problemi yok sayarak 'Bir şey olmaz.' diyerek, hareket etmesinden kaynaklanmaktadır. Pek tabi ki, bazen yaşanılan düzenin içindeki olumlu gidiş hallerinden dolayı, kurumlar herhangi bir sıkıntı yaşamadan, deprem etkisi yaratan krizlerden pozitif bir şekilde, zarar görmeden çıkabilmektedirler.
Bazen de, yaşanılan zaman diliminin içinde hızla ilerleyen teknololji ve kontrol edilemeyen bir takım gerçeklerle, deprem etkisi yaratan konular, kurumda çok ciddi çatlaklar meydana getirebilmektedir. Bu durum, engellenemeyecek şekilde büyük yaralar oluşturursa, 'b' ve 'c' planlarının devreye girerek önlem alınabilmesi ve kurumun tamamıyla ortadan kalkmasındansa, kurtarma operasyonun devreye girebilmesi çok önemlidir.
Öncelikli girişim, kurumu ayakta kalmaya devam ettirecek koruma kalkanlarını ortaya çıkartmak yönünde olacaktır. Sonrasında da, benzer bir durumun tekrardan ortaya çıkmasını engellemek adına alınabilecek önlemler olarak, kör noktaların tespiti ve kör olmayan hale getirilme durumları olacaktır. İşte böyle bir durumda, hepimizin çok sevdiği 'Hababam Sınıfı' serilerinde kendini gösteren Adile Teyze şefkatliğinde problemlerin üstünü örtmektense, var olan problemi yok saymadan, nasıl çözebileceğinizi öğrenmek isterseniz, burada devreye, sıra dışı bir Endüstriyel Psikolog girer.
Endüstriyel Psikolog, kimdir ve ne yapar?
Var olan, ya da olabilecek problemi keşfederek, kuruma ve bireylere zarar gelmeden nasıl çözebileceğiyle ilgili, eğlenceli ve son derece keyifli yollar geliştirir.
Kısaca, söyle düşünün, bir kurumda çalışırken, kimse tarafından adaletsizliğe, haksızlığa uğramayacağınızı bilseniz, o kuruma karşı hissettiğiniz 'aidiyet duygusu', 'güven duygusu', 'motivasyon yüksekliği' nasıl olur? Peki bu durum, iş performansınıza, nasıl yansır? Hem de çalışırken çok eğlenseniz, nasıl olur? Hiç işten çıkmak istemeyebilirsiniz bile, belki... kim bilir...
Gittikçe artan rekabet ortamında, hem başarılı, hem ait, hem pozitif, hem de performansın maksimumda olduğu bir noktada çalışıyor olsanız ve bu düzeni korumak için elinizden gelenin en iyisini yapmaya devam etseniz... rakiplerinizin ne yaptığına değil, kendi yaptıklarınıza ve daha yapmanızı bekleyen güzel şeylere konsantre olarak, nasıl şeyler güzel güzel akıp gider ve yerini hep daha iyilerine bırakır?
Peki, siz bu kurumun sahibi ya da çalışanı olsanız, zirvedeki yerinizin aşağıya inme ihtimali, sizce var mı ?
Biz, sizin zirveye çıkma ve orda kalma olasılığınızı, 'stabil hale getirmeyi' garanti ediyoruz, desek. Ne yaparsınız?
Örneğe mi ihtiyacınız var, web sayfamıza giriniz. Alanında bizim kadar başarılı, bizim kadar yaratıcı, bizim kadar 'sadece kendiyle yarışan' başka bir yer görmezseniz, işte doğru yerdesiniz, demektir.
Amacımız sizi de, kendimiz gibi, kendi alanında zirvede olup, hep orda 'kalacaklardan' yapabilmektir.
İş yerinize, her şeyin üstünü örtmeye çalışan Bir 'Adile Teyze', yerine, aynı sevgi, aynı şefkate sahip olmasına karşın, üstüne bir de çevik göz, akıl ve çözüm odaklı yaratıcı, başarılı ruhu da getirmeyi öneriyoruz. Çünkü işimiz RUH BİLİMİ.
Bize ihtiyacınız olursa, bekleriz efendim. Bizimle iletişime geçebilirsiniz.
ENA Therapia Psikoterapi Merkezi;
Alanında TEK İSİM