Hızla akıp giden hayatın koşuşturmacası içinde, pek çok insan yaşadığı güncel hayattaki problemleri bastırarak hayatının koşuşturmacasına devam eder. 'Şu an bunları çözmek için, ya da uğraşmak için zamanım yok.' der, durur. İlerleyen akışın içinde bazen bir takım boşluklar olur. Kişi bir anda boşluğa düştüğünü düşünerek panikler...
Bazen, ardarda gelen sıkıntılı süreçler ve kişinin her seferinde 'istediği ve beklediği sonuca' ulaşamamasından kaynaklı bezgin düşmüş hali... Bazen, aşırı sorumluluk ve zamanın akıp gitmesiyle birlikte 'kontrol edemediği şey'de takılı kalması, bazen bir takım kayıplar, bazen de ölüm korkusu; 'kaygı bozukluğu' gibi sıkıntılı durumların birikmesiyle birlikte, kişi kendini dinlemeye başlar.
Sanki her an kötü ve negatif bir şey olacakmış gibi dinlemeye başladığı vücut dili, kaygı yoğunluğuyla birlikte artmaya başlar. Böylelikle kişide var olan endişe, kaygı düzeyi maksimuma çıkar ve direk panik halde kendisine bir şey olacağını düşündüğü için hastaneye koşturur.
Psikolojik kökenli ortaya çıkan bu tarz durumlar, hastane görevlileri tarafından bilinir ve ilk müdahale genellikle EKG gibi, kalp atışları ve düzeninin sağlıklı olduğunu kanıtlamak adına yapılarak, sonuçların normal olduğunu gösteren belgeyle kişi rahatlatılır.
Her şeyden önce kişinin kendini güvende hissettiği bir ortamda bulunması zaten normal olarak güzel hissettirir. Böylelikle kaygı düzeyi düşmeye başlar ve, iyileşmeye, normalleşmeye başladığı düşüncesiyle kişi rahatlar ve evine geri döner.
Bu tarz durumlar genellikle, kişinin yalnız hissettiği durumlarda kendini güvende hissetmemesinden kaynaklı olarak ve kaygısını yukarı çıkartacak negatif durumlar olduğunda ortaya çıkar. Böyle bir durumun kemikleşmeden çözülebilmesi çok önemlidir. Bu nedenle kişi bir an önce, hem kendine olan güvenini ve gücünü toparlamak adına, hem de bireysel hayatının akışına tekrardan kanalize olabilmek adına psikoterapi desteğine başvurmalıdır.
Biz, ENA Therapia Psikoterapi Merkezi olarak, kaygı bozukluğu rahatsızlığı ile bize başvuran kişilere, öncelikli olarak kendilerini, başardıklarını ve güçlü hissettikleri noktaları onlara tekrardan hatırlatarak güçlenmelerini sağlıyoruz.
Sonrasında da, var olan sorunları teker teker kendi kontrolleri altına alarak, çözmelerine neden olacak bilinç altı çalışmalarıyla, kaygı bozukluğu ya da kaygı bozukluğundan daha ileri boyut olan 'panik atak' rahatsızlığına neden olan problemlerin keşfiyle, ortadan kaldırılmasını sağlıyoruz. Ortalama maksimum üç aydan oluşan keyifli bir psikoterapi süreciyle problemden yüzde yüz kurtulmanızı sağlıyoruz. Bizimle hemen iletişime geçerek randevu alabilirsiniz.