Bazen boşluk anında, bazen rahatlamaya ihtiyacımız olduğunda, bazen bir şeylerden kaçmak istediğimizde, bazen daha önce denemediğimiz bir şeyleri arkadaşlarımızla denediğimizde, bir bakarız ki, 'o anlık' ihtiyacımız elimizin altında duran 'uyuşturucu' aracılığıyla karşılanmış. Ve beraberinde, inanılmaz bir rahatlama ve dinginlik hali kendini göstermeye başlamış.
Sanki 'Hiçbir şey yapmasam da, hayat çok güzel ve akıcı bir şekilde meyvelerini bana verecek.' dermiş gibi, üzerimize yapışmış sorumluluklar, gereklilikler, lazımlıklar, korkulardan uzaklaşmanın kestirme bir yolu olarak görülür.
Derken, ilerleyen zamanın akışı içerisinde bir bakarız ki, bizi rahatlatan 'o kokain'i de, almak ve bize sağladığı rahatlığı elde etmek için de bir şeyler yapmamız gerekiyor. Dolayısıyla, 'kokain' diye arkasına saklandığımız şey, bize tekrardan 'hey beni içmek istiyorsan, bunun için bir şeyler yapman lazım.' der. Yani tekrardan kaçmak istediğimiz sorumluluklarımız, ve yapmamız gereken şeyler bize ayna tutar. Bazen kişi, bu durumu kendi kendine kontrolü altın almaya çalışır.
Bazen becerir, bazen de son derece insani bir ihtiyaçla birlikte yardıma gereksinim duyar. Bazen, yanlış yollara sapar. Sırf uyuşturucunun sağladığı rahatlığa sahip olmak için, kişiliğine ve benliğine uymayacak şeyler yapmaya başlar. Gözü o kadar kararır ve onsuz olamaz ki, onun için her şeyi yapabilir bir noktaya gelir. Bu nokta artık kontrolü kaybettiği noktadır. Kontrol artık onu rahatlatan şeye geçmiştir; adı; uyuşturucu, kokain...
Onsuz olamama haliyle birlikte, onsuz olduğu an itibariyle gerginlikle başlar... Aşırı sinirlilik hali, olduğu yerde duramama hali, konsantre olamama hali, sosyal ilişkilerde düşüşler yaşama ya da öfke kontrolsüzlüğü yaşama gibi bir sürü sıkıntı kendini göstermeye başlar. Burada önemli olan şey, kişilerin bu durumun bir hastalık olduğunu unutmadan, profesyonel bir destek almaları gerektiği bilinciyle hareket etmelerini sağlamaktan geçmektedir.
Biz ENA Therapia Psikoterapi merkezi olarak, öncelikli olarak, kişinin ne kadar zamandan beri uyuşturucu, kokain bağımlısı olduğu referansından ve bağımlılık durumuna neden olacak 'kaçma' davranışı tetikleyen korkular ne ise, yaptığımız bilinçaltı çalışmalarıyla onları ortaya çıkartarak, tedavi sürecinin şeklini ve şemalini belirlemekteyiz.
Öncelikli olarak yaptığımız şey, kişinin dışardan aldığı kimyasallarla (uyuşturucu, kokain) birlikte beyin kimyasında 'bağımlılığı' tetikleyen noktaları tespit ederek, herhangi bir ilaç alma ve konaklama ihtiyacı hissetmeden, haftada üç yaptığımız terapi görüşmeleriyle uyuşturucu ile terapinin yerini değiştirmek. Zarar veren şey ile yarar sağlayan 'iyileştiren' şey yer değiştirerek tedavi başladığında, kişi otomatikman 'kokain'e bakış açısını değiştirmektedir.
İlk ay haftada üç yaptığımız görüşmelerden sonra, ikinci ay itibariyle, uyuşturucu kullanımına ihtiyaç hissetmesine neden olan korkuları ve kaçma davranışını tetikleyen konuları da tespit ettikten sonra, kişinin tekrar kokain bağımlısı olmasını engelleyebilmek adına, bastırılmış korkuları ve kaçmak istenilen noktaları çözmeye başlıyoruz. Çözüldükçe, kişi kendi hayatını kendi kontrolü altına almaya başlıyor.
Bu nokta, hele bir de herhangi bir ilaç desteği ve konaklama ihtiyacı hissettirmeden yapıldığında, kişi kendine olan güvenini tekrardan kazanmaya başlıyor. Kontrolü tekrardan eline almaya başladığı an, onun %70 iyileşmeye başladığı an, olmaktadır. Bu durum çok kıymetlidir ve daha da güçlenerek köklenmesi adına üçüncü ayımızda denetleme kısmına geçilmektedir.